Azra çetin

                                                                   OTOBİYOGRAFİ Öncelikle adım Azra soyadım Çetin. 11 Mayıs 2011'de Silivri de doğdum. Annem ve babam ben küçükken boşandılar. Boşanınca annemle beraber köyümüzde anneannem ve dedem ile yaşamaya başladık. İlkokul köyümüzde bitirdim. Daha sonra ortaokul zamanımda annem ve anneannem ile birlikte Kapaklıya taşındık. Dedem köyde kalmayı tercih etti. Ama tabi ki de ara ara geliyor ya da ara ara biz gidiyoruz. Ama ben okuldan dolayı genellikle yaz tatillerinde gidebiliyorum. Ortaokulu Kapaklı da Nazmiye Seyfettin Koçak Ortaokulunda okudum. 8.sınıfta LGS'ye gireceğim için bir dershaneye gittim. LGS'ye girdim ve 363  puan yaptım. Bu sonuç ile de Saraydaki Mustafa Elmas Arıcı Anadolu Lisesini kazandım. Ve şimdi de burada eğitim görüyorum.

                                                     ÇALIKUŞU ROMANI ELEŞTİRİ Bu romanda sanatsal ve edebi bir dil kullanılmıştır. Romanda dört bölüm 1.kişi ağzından, bir bölüm ise 3.kişi ağzından anlatılmıştır. Ve bence yazarın bir bölümde böyle bir değişiklik yapmış olması anlatımı daha da etkili kılmıştır. Tema ve konu yazar tarafından güzel bir biçimde işlenerek okuyucuya aktarılmıştır. Eski zamanlarda yazıldığı için günümüzde kullanılmayan kelimeler romanda sıkça yer almış ve bu da okuyucunun romanı okuyabilmesini zorlaştırmıştır. Ama bu kelimelerin anlamları sayfanın en altında verilerek romanı anlayabilmemiz kolaylaştırılmıştır. Romanda sıkça betimlemeler yapılmış ve bu okuyucunun romanı daha iyi bir şekilde anlamasını sağlamıştır. Romanda bir kadının nasıl bütün zorluklarla mücadele edebileceği ve hayatını nasıl bir şekilde sürdürebileceği anlatı...

                                     KENDİMDE DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİM ÖZELLİĞİM Benim kendimde en çok değiştirmek istediğim özelliğim gereksiz bir şekilde çok fazla stres yapmam. Mesela ben bu stresi en çok konuşma sınavlarında yapıyorum. Aslında sınıftan utandığımdan veya dalga geçerler diye korktuğumdan değil, ama nedenini bilmediğim bir şekilde bu durumdan çok fazla stres yapıyorum. Yani bilmiyorum belki de bu durum bir çeşit huya dönüşmüş olabilir. Ki bence öyle de oldu. Mesela stres yapınca bazı sağlık sorunları da ortaya çıkabiliyor. Ama benim bu durumdan şu ana kadar yaşadığım en sık sorun karın ağrımasıydı. Tabi ki bazen bunun yanında kalp atışında hızlanma gibi problemlerde olabiliyor. Ve bu stres sadece konuşma sınavında olmuyor. Mesela hiç tanımadığım, daha önce hiç muhabbetim olmayan bazı kişilerle konuşurken de olabiliyor. Ama tabi ki her kişiyle de olmuyor. Genellikle önem verdiğim...

                                                                    KAYGILARIMIZ Kaygı; TDK'de üzüntü, endişe duyulan düşünceler ile ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlik durumu olarak tanımlanmıştır. Bence her insanın en az bir tane kaygısı vardır. Yani her insan bile olmasa en azından çoğu insanın vardır. Bence insanın kaygıları olması çok da kötü bir şey değildir. Çünkü bazı durumlarda bu kaygılar bizi başarıya da sürükleyebilir. En azından ben buna inandığımı söyleyebilirim. Bu kaygılardan bazıları ise: Gelecek kaygısı, sınav kaygısı, karşındaki kişiye yetememe kaygısı gibi kaygılardır. Tabi ki bu kaygılar sadece bunlarla sınırlı değildir  ama şimdilik aklıma gelenler bunlar. Bu kaygıların bazen bizi başarıya götürebileceğini düşündüğümden söz etmiştim. Bu söylediğim şeyden kastım aslında sınav kaygısıydı...

                                               EMEK OLMADAN BAŞARI OLURMU  Bence emek olmadan başarı olamaz. Çünkü emek ve başarı birbiri ile bağlantılı iki şeydir. Ve hedeflerimize ulaşabilmemiz için her zaman emek göstermeliyiz. Zaten belirli bir emek ve çaba olunca da başarı elde edilebilir. Bu hayatta bence çoğu kişinin bir hedefi vardır. Ve bu hedeflere ulaşabilmek bazen çok ta kolay olmayabilir. Bu yüzden hiç bir zaman pes etmemeliyiz ve bu hedeflerimiz konusunda başarılı olan kişileri de daha kolay başarabilmek için bence kendimize rol model olarak almalıyız. Çünkü bu hem başarmaya karşı olan  isteğimizi hem de buna karşı olarak gösterdiğimiz azmi yükseltecektir. Zaten bu hayatta istediğimiz her güzel şey için belirli bir çaba, azim ve emek göstermeliyiz. Kısaca istediğimiz bir şeyin tüm güzelliklerle bizim olmasını istiyorsak ve aynı zamanda  hed...

                                                 KİTAP OKUMAK GEREKLİ MİDİR? Bence kitap okumak evet gereklidir. Çünkü kitap okumak düşünme gücümüzü geliştirir ve aynı zamanda da yeni bilgiler öğrenmemize katkı sağlar. Bu yüzden kitap okumak önemlidir. Ama kitap okumanın her ne kadar iyi yanları olsa da bazı kötü yanları da vardır. Bunlardan bazıları: tek kalıp düşünmek ya da diğer bir deyişle hayata o kitabın yazarı gibi bakmak, kendi fikirlerini üretememek, yazarla ters düşen fikirleri varsa bunları rahatça ve özgürce açıklayamamak, bireyin asosyalleşmesi  gibi kötü yanları da vardır. Ama bir birey bütün bu söylediklerime karşı koyabilir o yüzden de kitap okumak bence gereklidir. Zaten ileride güzel bir meslek edinebilmek için de okumalı çünkü zaten eğitim sistemi de bizden bunu istiyor. Bu yüzden kitap okumak bizi geliştirir ve bu yüzden de kitap okumak be...