KAYGILARIMIZ


Kaygı; TDK'de üzüntü, endişe duyulan düşünceler ile ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlik durumu olarak tanımlanmıştır. Bence her insanın en az bir tane kaygısı vardır. Yani her insan bile olmasa en azından çoğu insanın vardır. Bence insanın kaygıları olması çok da kötü bir şey değildir. Çünkü bazı durumlarda bu kaygılar bizi başarıya da sürükleyebilir. En azından ben buna inandığımı söyleyebilirim. Bu kaygılardan bazıları ise: Gelecek kaygısı, sınav kaygısı, karşındaki kişiye yetememe kaygısı gibi kaygılardır. Tabi ki bu kaygılar sadece bunlarla sınırlı değildir  ama şimdilik aklıma gelenler bunlar. Bu kaygıların bazen bizi başarıya götürebileceğini düşündüğümden söz etmiştim. Bu söylediğim şeyden kastım aslında sınav kaygısıydı. Çünkü bu kaygı bireyi çalışmaya daha da yönlendirebilir ve bu konuda gösterdiği çabasını da arttırır. E bunlar olunca zaten otomatikman bireyin hırsı da artacaktır. Dolayısıyla kişi daha kolay ve belki de istediği başarıya daha çabuk ulaşabilecektir. Ama tabi ki de bu kaygılarda dozunda kalmalıdır. Bu kaygılar günden güne artarsa bireye istenmeyen zararlar verebilir. Bu zararlardan bazıları ise şunlardır: Gerginlik, huzursuzluk, sinirlilik, nefes darlığı yaşama, çabuk yorulma, kronik ağrı sendromları, kalp rahatsızlıkları, şeker hastalığı sorunu, tiroit problemleri, solunum sistemi ile ilgili sorunlar ve madde kullanımına başlama gibi çeşitli zararları vardır. Bu yüzden kaygımız dozunda olmalıdır. Bu kaygılarla başa çıkmanın çeşitli yolları vardır. Bu yollardan bazıları: Uykuya özen göstermek, bir uzmandan destek almak, kafein tüketimini azalmak, sakinleştirici egzersizler yapmak ve doğada vakit geçirmek gibi çeşitli başa çıkma yolları vardır. Bu kaygılarla başa çıkılmazsa aksi takdir de anksiyete bozukluğuna dönüşebilir. Ve bununla başa çıkmak ise kaygıyla başa çıkmaktan daha da zordur. Bu yüzden kaygılarımız dozunda olmalıdır. Çünkü kimse kendine zarar vermek istemeyecektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar