KENDİNE ACINDIRMAK


Bende bu konu hakkında Montaigne ile benzer düşünüyorum. Çoğu insan bir insana derdini anlatırken kendini küçük gösterir, acındırır. Fakat karşı taraf acımaz da soğukkanlı kalırsa derdini anlatan karşısındaki kişiye darılır. Bence bu çok yanlış bir şey çünkü kimse kimseye acımak, üzülmek veya onun dertlerine ağlamak zorunda değil. Kendini acındıran kişiyse karşı tarafın bir derdini dinlerse de derdini anlatanın kafaya takmamasını, soğukkanlı olmasını ister. Fakat konu kendisine gelince hiç te öyle olmasını istemez. Karşı tarafa acıtasyon veya diğer bir deyişle duygu sömürüsü yapar ve onun haline karşısındakinin ağlamasını ister. Ayrıca bu duygu sömürüsünü yaparken derdini anlatan kişi başına gelenleri daha da büyütür, daha da şişirir ve karşısındaki kişiye çok abartılı bir şekilde aktarır. Böyle durmadan vahvahlanan kişiler ise vahvahlanılmaz olur. Montaignenin de dediği gibi kendini canlı iken ölü göstereni, herkes ölü iken canlı görebilir. Ama ben asla bu durumu desteklemiyorum aksine bu durum bana çok ama çok saçma geliyor. Çünkü kimsenin bize acımasına, ağlamasına hiç gerek olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca dertlerimizi karşımızdakine abartıp, şişirip şişirip anlatmamız da çok büyü yalancılığa giriyor. Bir insanın bir insana derdini anlatması gayet normal bunu asla yadırgamıyorum ama gerçekten doğru bir şekilde anlatması normal, derdini abartarak anlatması benim gözümde asla ama asla normal değil ve bana göre bu şekilde derdini şişirerek anlatan insanlar benim gözüm de ki bence  çoğu insanın gözünde de şımarık insanlardır. Böyle insanlar genelde her imkana sahiptir ve bu yüzden kendini acındırmaya çalışırlar ve bu insanların çoğu bana itici geliyor. Ki bence bu itici gelme durumu toplum için de aynı şekilde yani benimle aynı düşüncede olduğunu düşünüyorum. Herkes olmasa da en azında çoğu kişi için bence bu böyledir ama tabi ki de herkesin kendi düşüncesi. Sonuçta herkesin fikir özgürlüğü var herkes istediğini düşünebilir kimseye karışamayız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar