DİLİN YOZLAŞMASI Bence dilimiz her geçen gün daha da yozlaşmakta çünkü insanlar gün geçtikçe dilimizdeki kelimeleri kullanmak yerine yabancı kelimeleri kullanmayı tercih ediyor. Ve bu kullanım arttıkça da bu kelimeler bizim güzel dilimizdeki kelimelerin önemini azaltıyor. Bu yüzden yabancı kelimeleri kullanmak yerine dilimizdeki kelimeleri kullanmaya çok fazla özen göstermeliyiz ve etrafımızdaki insanları da bu konu hakkında bilgilendirmeliyiz ki zaten yozlaşmış olan dilimiz daha da fazla yozlaşmasın.
Kayıtlar
Kasım, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
DİJİTALLEŞMENİN TARİH ARAŞTIRMA VE YAZIM SÜRECİNE OLUMLU VE OLUMSUZ ETKİLERİ Dijitalleşmenin tarih araştırma ve yazma sürecinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri vardır. İlk olarak olumludan başlayalım. Olumlu etkilerine kişinin bilgiye daha kolay ulaşabilmesi, daha fazla araştırma yapabilmesi, verilen bilgilerin daha kolay kanıtlanabilmesini, araştırma konumuzla ilgili fotoğraflar ve videolar bularak daha kolay bir şekilde anlayabilmemizi sağlar. Olumsuz etkilerine ise kişinin çok fazla bilgi içinde doğru bilgiyi bulabilmesi zorlaşır, araştırma konusu hakkında ki yanlış bilgiler ise bilgi kirliliği yaratır, kaçak sitelerden alınan bilgiler güvenlik sıkıntısı yaratabilir ve bilinçli kullanılmazsa bağımlılı...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ÖĞRETMEN Aslında bence öğretmen hayatımızdaki önemli kişilerden bir tanesidir. Çünkü bizi eğiten, öğreten ailemizden sonra öğretmendir. Bu yüzden de öğretmenler hayatımızdaki önemli kişilerdendir. Öğretmenlerimizi sevip, saygı duymalıyız ama tabi ki de her öğretmeni seveceğiz diye bir şart yok ama öğretmene saygı duymalıyız ve o öğretmenin dersini umursamazlık yapmamalıyız. Tüm dünyada 24 Kasım öğretmenler günü olarak ilan edilmiştir ve bu gün tüm dünyada coşku ile kutlanmaktadır, hatta bazı öğrenciler bu günde öğretmenine hediye de alabiliyor. 24 Kasım aynı zamanda da resmi bir gün olarak sayılıyor.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ÖZGÜRLÜK ÜSTÜNE Özgürlük bence bu hayattaki en güzel şeylerden biri olabilir. Özgür olmak aynı zamanda hiçbir şeye, hiç kimseye bağlı olmadan yaşamaktır. Özgür olan kişi başka insanların haklarını ihlal etmeden istediği şeyleri yapabilir. Ama başkalarının haklarını ihlal ettiğimiz zaman özgürlüğümüz biter çünkü özgürüz diye kimsenin haklarını ihlal etmeye hakkımız yoktur. Özgür insanlar istediği yere gidebilirler, istediği şekilde gezebilirler, istediği şeyleri yapabilirler. Bence hem Türkiye de hem de diğer ülkelerdeki çoğu insan özgür. Bazı insanlarda sağlıklıysam özgürüm ya da yeterli miktarda param varsa özgürüm de diyorlar. Bence aslında bu düşünce de doğru bir düşünce çünkü ne de olsa sağlıklı olmazsak, yeterli miktarda paramız da olmazsa tam özgür bir birey sa...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
EVİNİ KORUMA Bende bu konu hakkında Montaigne gibi düşünüyorum. Korunan yani bahçesinde bekçisi, silahı olan evler saldıracak kişiye daha çok istek verir. Evin sahibi ise korunduğunu düşünür ama aslında daha da korkmalıdır çünkü daha da tehlike altındadır. Bu yüzden bence evler bu kadar fazla korunmamalı yani en azından bence bahçesinde bekçi olmamalı çünkü böyle evlerde daha da tehlike altında oluruz. Ama çoğu kişi de bunun farkında değil maalesef ve çoğu kişi daha da risk altında.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
KENDİ KENDİSİYLE YETİNME Böyle insanlar genellikle hayattan istediğini almış, artık çok fazla yaşama amacı kalmamış, hayattan hiçbir beklentisi olmayan insanlardır. Biz hayattan her zaman daha fazlasını daha güzelini isterken böyle insanlar artık istemeyi bırakmış, hayatı akışında yaşamaya başlamış insanlardır. Yani tabi ki de herkesin kendi düşüncesi herkes herkese saygı duymak zorunda ama bence böyle insanların hayatı çok tatsız çok neşesiz geçiyordur. Çünkü ne de olsa böyle insanların hayattan artık hiç bir beklentisi kalmamış, hiç bir isteği olmayan insanlardır ve bu insanların hayatı ne kadar güzel ya da ne kadar yaşanmaya değer ne kadar neşeli olabilir ki. Bence böyle insanlar biraz da asosyal, kimseyle hiç bir iletişimi olmayan, içine kapanık insanlardır. Böyle insanların dışarıdan hiç bir umudu...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
DIRDIRCILAR Ben böyle insanları hiç sevmem ve çok itici bulurum. Böyle insanlar genelde her imkana sahip şımarık insanlardır ve genelde insanların halinden anlamaz varsa yoksa kendilerini düşünürler. Yani aynı zamanda da bencildirler ve kibirlidirler. Böyle insanlar her şeye mızmızlık yaparlar, dırdır ederler ve karşısındaki kişiyi bunaltırlar, fazla evhamlıdırlar. Böyle olan insanlar her şeyde kötü bir sonuç ararlar yani her şeyi kötü olarak düşünürler. Hatta böyle insanlar kendilerine yapılan en küçük bir iyiliği dahi kendilerine yapılmış olabilecek bir kötülük olarak düşünürler. Ben böyle insanların diğer insanlarla da çok iyi bir iletişimi olacağını yani güzel bir şekilde anlaşabileceğini düşünmüyorum ama tabi ki de belli de olmaz belki de çok dırdı...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
KENDİNE ACINDIRMAK Bende bu konu hakkında Montaigne ile benzer düşünüyorum. Çoğu insan bir insana derdini anlatırken kendini küçük gösterir, acındırır. Fakat karşı taraf acımaz da soğukkanlı kalırsa derdini anlatan karşısındaki kişiye darılır. Bence bu çok yanlış bir şey çünkü kimse kimseye acımak, üzülmek veya onun dertlerine ağlamak zorunda değil. Kendini acındıran kişiyse karşı tarafın bir derdini dinlerse de derdini anlatanın kafaya takmamasını, soğukkanlı olmasını ister. Fakat konu kendisine gelince hiç te öyle olmasını istemez. Karşı tarafa acıtasyon veya diğer bir deyişle duygu sömürüsü yapar ve onun haline karşısındakinin ağlamasını ister. Ayrıca bu duygu sömürüsünü yaparken derdini anlatan kişi başına gelenleri daha da büyütür, daha da şişirir ve karşısındaki kişiye çok ab...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
RUH VE BEDEN Ruh ve bedeni ayrılmaz bir ikili olarak düşünebiliriz. Aslında ruh ne ise beden de o dur. Yani insanın aklından, ruhundan ne geçiyorsa beden de buna bağlantılı bir şekilde ona göre davranır ve bu uyum hiçbir zaman bozulmaz, bozulacağı düşünülemez bile. Bir insanın aklı, ruhu iyi şeylere yönelmişse o kişinin bedeni de güzel şeylere yönelir ama bir kişinin aklı, ruhu kötü şeylere yönelmişse bedeni de kötü şeylere yönelir. Aslında bunu bir döngüye veya bir dengeye de benzetebiliriz. Evrende de belirli bir döngü, insanda da belirli bir döngü doğada da belirli bir döngü vardır. Yani aslında şu yaşadığımız hayat belirli bir döngüden oluşmaktadır.
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ARAMA SEVGİSİ Bence insan araştırma yapmayı sevmelidir çünkü araştırma yapan insanların hayatları bence daha kolaydır. Araştırma yapan kişiler aynı zamanda meraklıdırlar da, birazcık merak bence insanların hayatını gayet olumlu yönde etkileyebilir bu yüzden birazcık da olsa meraklı olmalıyız. Meraklı kişiler araştırır ve bu da hem okul yani eğitim hayatımızda bize başarı getirir hem de gündelik hayatımızda bize kolaylık sağlar. Araştırma para birikimi yapabilmemiz için de çok önemlidir. Örnek olarak aramayı yani araştırma yapmayı seven insan bir ürün alacağı zaman birkaç yere baktıktan sonra alır ve bu da para birikimimize katkıda bulunur. Araştırma yapmak ödevlerimiz için de çok önemlidir çünkü artık öğretmenler genellikle araştırma ödevi veriyorlar ve bu ödevi gerçekten d...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
KENDİSİ İnsan her şeyden önce kendini tanımalıdır, her şeyden önce kendini sevmelidir. Çünkü hayat kendini tanıyınca başlar. Seni en iyi sen bilirsin, başkası bilemez bu yüzden ilk önce kendimizi tanımalıyız ve tabi ki de ilk önce kendimize önem ve değer vermeliyiz. Belki bu dışarıdan egoistlik gibi gözükebilir ama egoistlik ile kendinde değer verme arasında çok büyük farklar var, bu yüzden ben bunun egoistlik olarak anlaşılmasını hiç ama hiç doğru bulmuyorum. Bu toplum için de böyledir çünkü kendini tanıdığın anda diğer insanları da anlamaya başlarsın. Özellikle hizmet sektöründe olanlar yani aşçılar, garsonlar, esnaflar vb. için de kendini tanımak çok önemlidir. Çünkü hep insanlarla iç içeler ve onları anlayabilmekte kendini tanımaktan geçer. Bu yüzden...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Dostluk Bağları Ben de aslında bu konu hakkında Montaıgne ile benzer düşünüyorum. Dost her zaman her şartta yanında olan seni daima koruyup kollayan ve seni asla bırakmayan kişidir. İnsan dostunun gitmesinden korkmaz çünkü asla gitmeyeceğini bilir, eğer ki giderse zaten o dost değildir. Aslında eşler de birbirinin dostudur birbirlerini gerçekten seven eşler birbirlerini asla yüzüstü bırakıp gitmezler. Ama bu sevmekten kastım asla bir insanı dış görünüşü için sevmek değil bir insan bir insanı sevicekse iç güzelliği için sevmelidir. Eğer ki bir insan bir insanı dış görünüşü için seviyorsa bu zaten KARAKTERSİZLİKTİR. Benim öyle dostlarım var ki hepsi kardeşim gibi. Kardeş olabilmek için kan bağına asla ama asla gerek yoktur ben bunu kardeşlerimden öğrendim. Ben mes...